Tag Archives: TOPLUMSAL MUTABAKAT

JURNAL 85… Alev Alatlı…

“Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e “zıpçıktı astrolog” diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun. Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar. Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek “gerçek”, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı.” Okumaya devam et

Bunu derecelendir:

JURNALLERİM içinde yayınlandı | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

JURNAL 74… Depremin Ardından…

“Covid19 pandemisi” dünyaya “yeni bir normal” getirmişti, ya da bu “iddiayı” doğurmuştu, bunu şahsen ben de savunmuştum. “Deprem felaketi” ise ülkemize her alanda “yepyeni bir normal” getirmek zorunda. Bu ülke eski “normali” ile yaşayamaz artık, çünkü “eski normal” görüyoruz ki “deprem yıkımı” getirdi. İşte bu yeni normali kurmak, uygulamak ve korumak için baştaki cümlemi tekrar ediyorum :

“Bu ülkenin artık tek bir “yetişmiş evladını” heba etme lüksü yoktur.” Okumaya devam et

Bunu derecelendir:

JURNALLERİM içinde yayınlandı | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

JURNAL 69… Ara Kademelerin Yetersizliği – Attan Düşmek!..

1. Bu ülke ve kamu kurumları çok daha güzel neticeleri hakediyor, bu tartışılmaz ama yıllardan bu yana vurguladığım gibi; ister sağ deyin ister sol, bu ülkede “siyasetin kurgusu” değişmedikçe, siyaset ömür boyu geçinme kapısı olarak görülmeye devam edildikçe, “siyasi liderlere” bugünkü adeta “kutsal adam” statüsü verildikçe biz hakettiğimiz “yönetim felsefesine ve araçlarına” kavuşamayacağız.

2. Hiç bir kas grubu ağırlık yüklenmedikçe gelişmez. Ağırlık istenmeyen bir faktör de olsa “büyüyebilmek” için gerekli ama yeterli olmayan bir koşuldur, “olmazsa olmaz”. Bacakları geliştirmek için “squat” en çok tavsiye edilen harekettir yani ilk önce “dibe vurmanız” sonra da “tüm ağırlık ile yukarı çıkmanız” gerekir. Dibe vurmayan hiç bir şey sınırlarını zorlayamaz. Dibe vurmak için de “risk almak” zorundasınız. Alınan risk sonucu olmayan “dibe vuruş” muhakkak ataletin ve vazgeçmenin sonucudur. Alınan risklerin neticesi kayıp gibi görünse dahi kaybetmezsiniz, bir sonraki riske daha donanımlı hazırlanırsınız.

Okumaya devam et

Bunu derecelendir:

JURNALLERİM içinde yayınlandı | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

JURNAL 68… Eleştiri, Çözüme Odaklanma Açmazı! – Gücün Ne Kadarı Yola Aktarılıyor?!.

1. Bu söylemi sıklıkla dillendirenlerin, adeta günlük bir “yaşam mottosu” haline getirenlerin ezici çoğunluğunun asıl maksadının “eleştiriye muhatap olmamak” olduğunu gördüm çünkü. Asıl motivasyon faktörü çözüm üreten süreçleri tetiklemekten ziyade “biat” beklemek, aba altından sopa göstererek kararlarının tartışılmasını engelemeye çalışmak. Siz de aynı gözle baktığınızda çok sayıda patronun, C-seviyesi yöneticinin hatta devletin tepesindeki bürokrasinin dahi aynı güdüyle hareket ettiğini göreceksiniz.

2. Çoğu zaman “saf güç”, büyüklüğüne paralel bir şekilde işe yaramıyor, önemli olan bu gücün tekerleklerinize ve yola ne kadarının aktarılabildiği. Şanzımanınız ve diğer aktarma organlarınız 100 beygirlik ayara, donanıma, beceriye, dayanıklılığa sahipse sizin kullanabileceğiniz asıl güç budur, 100 HP. Daha fazlası sizin sadece hayalinizdir, hele bu gücün büyüsüne kapılmışsanız ve böbürlenmeye, hava ve caka atmaya başlamışsanız çok kısa sürede hayatın gerçekleri ile tanıştırırlar sizi; otobanda 80 HP’ lik ufaklıklar (!) sizi sağ şerite mahkum ederler. Okumaya devam et

Bunu derecelendir:

JURNALLERİM içinde yayınlandı | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlendi | 2 Yorum

JURNAL 66… Günlük Bakış Açılarına Kurban Gidenler! – Barınma Sorunu…

Bir şirkette yöneticisiniz ; Tamamlanması gerektiğine inandığınız bir “görev listeniz, öncelikler sıralamanız” var. Gerekli kaynaklara, insan gücüne, zamana ve enerjiye sahip olduğunuza inanıyor ve listenizdeki herbir kalemi ardı ardına sonuçlandırıyorsunuz. Siz kendinizi çok başarılı addediyor ve bunu gerçekleştirenlerle gurur duyuyorsunuz. … Okumaya devam et

Bunu derecelendir:

JURNALLERİM içinde yayınlandı | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

JURNAL 27… “Sade siz derdi bulun, sonra kolaydır derman”

“Ye’se hiç düşmeyecek zerrece imanı olan; Sade siz derdi bulun, sonra kolaydır derman” Merhum İstiklal Marşı şairimiz Mehmed Akif Ersoy’ un “Süleymaniye Kürsüsünde” şiirinde yeralan bu iki dize hayatıma yön veren temel düsturlardandır. “Derdi anlamak – dermanı bulmak” sıralaması kağıt … Okumaya devam et

Bunu derecelendir:

JURNALLERİM içinde yayınlandı | , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın